TOKİ’nin Camındaki İlan: “Kiralık”

Dar gelirli vatandaşın umudu, ihtiyaç sahibinin yuva hayali olan TOKİ konutlarının camlarında kocaman “Kiralık” ilanları görüyoruz. Üstelik bu ilanlar, daha dairelerin tesliminden birkaç hafta sonra bile karşımıza çıkabiliyor. Peki sormayalım mı?

Bu evler gerçekten ihtiyaç sahiplerine mi veriliyor, yoksa birileri devletin imkânlarını ranta mı çeviriyor?

TOKİ’nin var oluş amacı, konuta erişimi zor olan ailelere destek olmaktır. Ama günümüzde bu amaçla ne kadar örtüştüğü tartışmalı hale geldi. Sahada karşılaştığımız gerçek şu:
Bazı kişiler TOKİ’den ev alıyor, içine yerleşmeden doğrudan kiraya veriyor. Hatta bazı projelerde bu kiralık evlerin sayısı, gerçekten yaşayanlardan fazla. O zaman sormak gerekiyor:

Bu sistemde bir açık mı var, yoksa bilinçli bir göz yummayla mı karşı karşıyayız?

Eğer bir ihtiyaç sahibine verilen ev birkaç hafta içinde “geliri olan” bir başka kişiye kiralanıyorsa burada ya denetim yoktur ya da bu işin ucu birilerine dokunmaktadır.

Devlet sosyal konut üretirken, sistemin başına “zengin tüccarları” yerleştirirse, olan yine garibana olur. Çünkü o ev, gerçekten ihtiyacı olan bir annenin, bir öğrencinin, bir emekçinin hakkıdır.

Bu bir uyarıdır.
Bu bir isyandır.
Ama en çok da bir çağrıdır.

Devlet kurumları şeffaf olmalı, TOKİ projelerinde gerçek hak sahipliği titizlikle takip edilmelidir. Başvuru sürecinden teslimata kadar tüm süreçler kamuya açık ve denetlenebilir olmalıdır. Aksi halde “Sosyal Konut” adı altında yeni bir peşkeş düzeni kurulur.

Biz gençler artık seyirci değiliz.
Gördüğümüz çarpıklığı dillendiriyor, duyduğumuz sessizliği bozuyoruz.

Çünkü bu ülkenin yuvasız kalan genciyiz, ev hayali kuran işçisiyiz, alın teriyle onurlu yaşam mücadelesi veren milyonlarıyız.

Bu yüzden soruyoruz:

“TOKİ’nin camındaki o ‘Kiralık’ ilanı, aslında hangi vicdanın iflas belgesidir?”