SON DAKİKA
Hava Durumu

“KENDİME DÖNÜŞÜN SESSİZ HİKÂYESİ”

Yazının Giriş Tarihi: 22.10.2025 11:11
Yazının Güncellenme Tarihi: 22.10.2025 11:12

Son zamanlarda yaşadığım her şey, sanki hayatın bana “dur” deyişinin bir yansıması gibi… Konversiyon ataklarım, ruhumun ve bedenimin bana fısıldadığı bir uyarı adeta. İçimde fırtınalar koparken dışarıdan sakin görünmek zorunda kalmak, beni çoğu zaman yoruyor. Ama biliyorum ki bu sadece bir dönem… Geçecek, hafifleyecek, belki de bana bambaşka bir yol açacak.

Hayatımda her şeyi yenilemek istiyorum. Yalnızca çevremi değil, kendimi de… Bedenimi, ruhumu, alışkanlıklarımı… İdeal kiloma dönmek, ilaçsız yaşamak, yeniden doğmak istiyorum. Belki bu yüzden tüp mide ameliyatı bile benim için sadece bir sağlık adımı değil, bir başlangıcın sembolü. Şimdilik bekliyorum; belki de bu bekleyiş, kendimle yüzleşmem için bana verilen bir zaman.

Şu günlerde en çok ihtiyacım olan şey sessizlik. Kimseyi görmek istemiyorum, kimseye bir şey anlatmak da… Çünkü kendime bile anlatamadığım şeyleri başkasına nasıl açıklayabilirim ki? Yalnızca oğluma, eşime ve abime bakınca huzur buluyorum. Onlar, bu fırtınalı denizde bana can yeleği takan tek insanlar… En büyük psikologlarım, en büyük güç kaynaklarım.

Kendimi tanıyana kadar, ne istediğime tam olarak karar verene kadar biraz yalnız kalmak istiyorum. Kendi sesimi duymak, kendi yaralarımı iyileştirmek, yeniden ayağa kalkmak için… Bu yalnızlık bir kaçış değil; aksine bir dönüş, bir hazırlık. Kendimi yeniden var etmek için attığım bir adım. Biliyorum, bu yol kolay olmayacak. Ama her gün biraz daha iyileşeceğim, biraz daha güçleneceğim. Ve bir gün dönüp bugünkü halime baktığımda “İyi ki sabretmişim.” diyebileceğim. Çünkü bu yalnızlık, bu bekleyiş, bu mücadele… Hepsi bana kendimi öğretecek, kendimi geri getirecek.

Hayat bazen bir anda yavaşlar… Tüm gürültüler susar, kalabalıklar çekilir, dünya küçülür. Ve insan sadece kendi sesiyle, kendi kalbiyle baş başa kalır. İşte ben de tam o noktadayım. Her şey üzerime gelirken ben içime dönmeye karar verdim. Çünkü dışarısı yorucu, çünkü içim konuşmak istiyor.

Konversiyonel ataklar yaşamak, anlatılması zor bir yük. Dışarıdan gören için geçici bir şey belki ama içimde yarattığı korku, endişe tarifsiz. Sanki bedenim, ruhumun taşıyamadığı ağırlıkları kendince ifade etmeye çalışıyor. Bazen kendimi kontrol edememek, bazen hissettiğim hiçbir şeyi ifade edememek beni parçalarına ayırıyor gibi hissettiriyor. Ama biliyorum ki bu bir hastalık değil; yalnızca içimde çözülmemiş, ertelenmiş ne varsa onların sessiz çığlığı.

İki psikoloğum var aslında hayatımda… Biri abim, diğeri eşim. Onların varlığı, en karanlık zamanlarımda bile bana ışık oluyor. Bazen tek bir bakış, bir kelime ya da sadece yanımda olmaları… En karmaşık duygularımı anlamadan anlamaları… Onlar olmasa, belki bu süreç çok daha dayanılmaz olurdu. Ama ben şanslıyım. Gerçekten sevildiğimi, değer verildiğimi hissediyorum. Artık eskisi gibi değilim, değersiz hissetmiyorum.

Dedim ya, yine diyeyim: Hayatımı baştan kurma isteği var içimde. Sadece bedenimi değil, ruhumu da arındırmak istiyorum. İdeal kiloma dönmek, ilaçsız bir yaşam sürdürebilmek… Bunlar kendim için en büyük hayallerim. Tüp mide ameliyatı bir çözüm gibi görünüyor. Doktorum “Henüz psikolojik olarak hazır değilsin.” dediğinde ilk başta kırıldım. Ama anlıyorum ki haklı olabilir. “Biraz daha Özlem Hanım, küçücük bir zaman daha…” deyişi gözümün önünde. Önce ruhum güçlenmeli, sonra bedenim ona uyum sağlayacaktır zaten.

Bu süreçte dediğim gibi herkesten uzaklaşmak istiyorum. Kimseyle konuşmak, kimseye derdimi anlatmak istemiyorum. Zaten kendime bile anlatamadığım duygularla doluyum. Kendi içimde o kadar kalabalığım ki bir başkasının varlığı bazen taşıyamayacağım bir yük gibi geliyor. Oğlum, eşim ve abim dışında kimseye tahammülüm yok. Onlar benim nefes almamı sağlayan, hayata tutunma nedenlerim.

Yalnız kalmak istiyorum. Ama bu yalnızlık, dediğim gibi bir kaçış değil. Aksine, kendimi yeniden bulmak için ihtiyacım olan bir zaman aralığı belki de. İç sesimi duymak, gerçek isteklerimi keşfetmek, yaralarımı fark edip sarabilmek için… Ne istediğime tam olarak karar verene kadar kimseye “Ben buyum.” demek istemiyorum. Çünkü hâlâ kim olduğumu tam olarak bilemiyorum.

Ama pes etmiyorum. Çünkü biliyorum ki bu karmaşa geçici. Zihnim bulanık su gibi… Düşünün, zamanla bulanık su durulacak, tortular dibe çökecek ve su berraklaşacak. O zaman ben de kendimi yeniden görebileceğim. Belki ilk kez, gerçek hâlimle…

Bu süreç bana sabretmeyi öğretiyor. Her gün bir adım, her nefeste bir dönüşüm var. Bazen bir şarkı, bazen yazdığım bu satırlar bana iyi geliyor. Bazen oğlumun bir gülümsemesi, eşimin sessizce elimi tutması, abimin sadece orada olması… Bunlar beni hayata bağlıyor.

Ve diyorum ki; her şeye rağmen iyileşeceğim.

Yorum Ekle
Gönderilen yorumların küfür, hakaret ve suç unsuru içermemesi gerektiğini okurlarımıza önemle hatırlatırız!
Yorumlar (0)
Yükleniyor..
logo
En son gelişmelerden anında haberdar olmak için 'İZİN VER' butonuna tıklayınız.