İŞCEN: "SEÇİMİ BİZ KAZANDIK"

Başkanınız Ahmet Emre Aydın, Genel Merkez’e giderek kongreye bizzat Genel Başkanınızı davet etti. Bu gelişmeyi nasıl değerlendiriyorsunuz?

Öncelikle belirtmek gerekir ki, "Genel Başkanımız Dr. Fatih Erbakan’ın il kongremize katılmayacağı" yönündeki söylemler, teşkilat içinde bir yönlendirme ve baskı aracı olarak kullanılmıştır. Bu söylemler, kongre sürecini etkilemeye yönelik bir korku politikasının ürünüydü.
Ancak bu iddiaların hiçbir resmi dayanağı olmadığını, doğrudan üyelerimize ve delegelerimize aktardık. Algı operasyonunun etkisiz kalmasının ardından, başka argümanlarla teşkilat üzerinde yeniden yönlendirme çabaları olduğunu da gördük.

Mevcut İl Başkanımız Sayın Ahmet Emre Aydın’ın Genel Merkezimizi ziyaret ederek Genel Başkanımızı kongremize davet etmesi, sürecin nezaket ve şeffaflıkla yürüdüğünü göstermektedir. Bu durum, kongrenin Yeniden Refah Partisi’nin demokrasi anlayışına yakışır biçimde, birlik ve kardeşlik içerisinde geçeceğine dair inancımızı güçlendirmiştir.

Kişisel olarak ifade etmek gerekirse; mevcut il başkanımız, kendi kongresine Genel Başkanımızı davet eden ilk kişi oldu. Bu, evet, bir nezaket örneğidir. Ancak keşke bu çaba ve enerjiyi teşkilatın diğer sorunlarını çözmeye harcasaydı… O zaman benim aday olmama gerek kalmayabilirdi. Bizler artık teşkilatımızın sadece görevlerini yerine getiren değil, aynı zamanda ilkleri başaran, yön veren bir yapıya dönüşmesini arzu ediyoruz. Yani fark yaratılacaksa, tabanı birleştirici olmakta fark yaratılmalı.

Sizce seçimi kim kazanır?

Avantajın kesinlikle mevcut il başkanlığında olduğunu düşünüyorum. Çünkü tüm güçlerini kullanmaktan çekinmediler. Ancak yapılanlar, Milli Görüş ruhuyla örtüşmeyen şeylerdi.
Ben, siyasi partiler kanununa göre aday olmuş bir kişiyim. Delege listesi asılmış ya da asılmamış olabilir ama ben bu listeye ulaşamadıysam, bu bilgi bana tevdi edilmeliydi. Bu, bizim davamıza yakışan bir nezaket ve adalet anlayışının gereğidir.

Kanunlar her zaman kul hakkını korumaz. Örneğin, delege listesinin paylaşılmamasının yasal bir cezası olmayabilir; ama eşitlik ve centilmenlik, siyasetin temel değerlerindendir.
Bir futbol maçında top kendisinden çıktığında hakeme itiraf eden futbolcu, bunu kural olduğu için değil; kul hakkına inandığı için yapar. Biz de aynı hassasiyeti bekliyoruz.

Delege listesi tarafıma verilmedi. Bu bile, aynı hassasiyetlere sahip olmadığımızın kanıtıdır.
Ama biz duruşumuz, tavrımız ve yaklaşımımız ile seçimi şimdiden kazandık. Belki rakamlar koltuğu onlara verebilir ama temsiliyetin asıl galibi biziz.

Seçim sonrası nasıl bir tutum sergileyeceksiniz?

Açık konuşmak gerekirse, bu yönetimin Kocaeli’nin sorunlarına derman olacağına inanmıyorum. Arkadaşlarım da aynı fikirde olmasaydı, zaten aday olmazdık.
Eğer seçimi biz kazanırsak, göreceksiniz ki bu yönetimin içinden dahi birçok kişi tarafımıza katılacak. Kenarda duran, küskün olan kim varsa, hepsini tekrar kazanacak ve teşkilatla barıştıracağız.

Sayın Ahmet Emre Aydın’ın vizyonuna dair konuşmam doğru olmaz; zira üyeye ulaşmış net bir plan ya da misyon şu ana dek ortaya konmamıştır.

Sizce mevcut yönetim, Kocaeli’nin sorunlarını gündeme taşıyıp çözüm noktasında katalizör rolü oynayabiliyor mu?

Benim değil, iktidarın faaliyet bulguları, eleştirileri ve istatistiksel veriler konuşmalı. Genel Merkezimiz zaten bu değerlendirmeyi yapmış ve mevcut yönetimin yeniden adaylığını kabul etmiştir. Bu durum, mevcut tabloyu yeterince özetliyor aslında.

AK Partili bazı belediye başkanlarının kongreye davet edilmesiyle ilgili ne düşünüyorsunuz?

Kişisel kanaatim, tüm kesimlere yapılan davetlerin nezaket çerçevesinde yapılması yönündedir. Ancak şunu da unutmamak gerekir:
Fırtınalı zamanlarda gemiye balta vurursan, hesabı elbet sorulur.
Genel Merkez, istişare kapılarını kapatmış bir partiye, sen kendi adınla kapı açamazsın. Bu yetki, ilçe teşkilatlarında yoktur.

Son olarak oy kullanacak delegelere mesajınız nedir?

Değerli kardeşlerim, Milli Görüş’ün temelinde milletimizin ve ümmetimizin birliği, dirliği ve hayrına hizmet vardır. Oy kullanmak yalnızca bir seçim değil; bu kutlu davanın geleceğine, çocuklarımızın istikbaline ve değerlerimize sahip çıkmaktır.

Sandığa giderken Allah rızasını gözeterek, vatanımıza ve milletimize en faydalı olacak kişilere oy vermeniz büyük önem taşımaktadır. Unutmayalım ki bu dava için gösterdiğimiz her emek, ülkemizin aydınlık yarınlarına vesile olacaktır.

Allah yardımcımız olsun. Seçimimiz hayırlı ve mübarek olsun.