Kocaeli’nin Şirintepe Mahallesi’nde yaşayan 1941 doğumlu Saime Öz Başaran, hayat yolculuğundan damıttığı duygularla kaleme aldığı ikinci şiir kitabı “Ömür Dediğin”i okuyucuyla buluşturdu.
Yıllardır şiirle iç içe bir yaşam süren Başaran, kitabıyla ilgili yaptığı açıklamada, şiirlerini aslında “kendine” yazdığını dile getirerek şu sözleri söyledi: “Ben aslında kendimle konuştum. Şiirlerimi kendime yazdım. Sevgimi, özlemimi, hasretimi, hüznümü, değer verdiklerime olan hayalimi şiirlere döktüm. Güzel bir kitap oldu. Emeği geçen herkese teşekkür ediyorum.”
Yeni kitabı “Ömür Dediğin”de aşk, hasret, vuslat, doğa ve güzellik gibi insana dair temel duyguları işleyen Saime Öz Başaran, ömrün içinden süzülen bu satırlarla sadece mısralar değil, aynı zamanda bir kalbin çırpınışını, bir annenin sevgisini ve bir kadının güçlü duruşunu da ortaya koyuyor.
Başaran, şiir yazma sürecini ise şöyle özetliyor: “Yıllar geçip giderken ardında nice hatıralar, acılar, sevinçler, özlemler bıraktı. Hayatın bana sunduğu her duyguyu; zaman zaman içime gömdüm, zaman zaman ise bir kalemle kâğıda emanet ettim. Kimi zaman bir gecenin sessizliğinde, kimi zaman sabahın ilk ışıklarıyla doğan umutla yazdım.”
Saime Öz Başaran, şiirlerinin çocuklarına, sevdiklerine ve dostlarına bir hatıra, bir gönül aynası olmasını dilerken; “Şiirlerimin okuyan yüreklerde iz bırakması, bir nebze olsun kalplere dokunması en büyük dileğimdir. Kalem sustuğunda bile, bu satırlar konuşmaya devam etsin…” sözleriyle duygularını ifade etti.
İlerlemiş yaşına rağmen, yazmaya, dikiş dikmeye, gezilere gitmeye, torunlarına vakit ayırmaya dikkat eden Saime Öz Başaran, ‘Sevin, sevilin. Mutlu olun. Yazın. Okuyun. Herkese güzel örnek olun’ dedi.
Saime Öz Başaran kimdir?
1941 yılında, Bulgaristan göçmeni muhteşem bir ailenin evladı olarak dünyaya geldim. İnşaat mühendisi olan babamın mesleği sebebiyle, ülkemin pek çok şehir ve bölgesinde yaşama fırsatı buldum. Bu toprakların farklı kültürlerini soluyarak büyüdüm. İlkokul yıllarım Sivas’ta, ortaokul eğitimim ise Karabük’te geçti. Ancak sağlık nedenleriyle eğitim hayatıma devam edemedim. Buna rağmen öğrenme aşkımdan hiç vazgeçmedim.
Sanata ve el işlerine duyduğum ilgiyi dikiş-nakış kurslarında geliştirdim; bugün hâlâ, zarafetin ve emeğin birleştiği bu uğraşı keyifle sürdürüyorum. Kitaplar ise en büyük yol arkadaşlarım oldu. Evimde, dünya klasiklerinden usta yazarların eserlerine uzanan zengin bir kütüphane var. Okumanın yanı sıra, yabancı filmler ve belgeseller izlemekten büyük keyif alırım.
Hayatın bana sunduğu güzellikleri keşfetmek adına turlara katılır, seyahat eder, çocuklarımla ve dostlarımla yeni yerler görmenin mutluluğunu yaşarım. Ancak en büyük tutkularımdan biri şiir yazmaktır. Kelimelerle kurduğum dünyada, duygularımı mısralara dökmek benim için tarifsiz bir hazdır. Ve en kıymetli hazinem, her şeyden öte, çocuklarımın mutluluğudur.