
Manisa’da bir okulda, otizmli bir öğrencinin okul müdürü tarafından itilerek merdivenden düşmesine neden olan şiddet olayı, eğitim camiasında ve toplumda derin bir üzüntü ve tepkiyle karşılandı. Yaşanan olayın ardından ÖRK-DER (Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Kurumları Kocaeli Derneği) Yönetim Kurulu Başkanı Sevgi Akgül Özkan, yazılı bir basın açıklaması yaparak, şiddetin hiçbir gerekçeyle meşrulaştırılamayacağını ve olayın hukuki sürecinin titizlikle takip edilmesi gerektiğini vurguladı.
AĞIR BİR İNSANLIK SUÇUDUR
Başkan Özkan açıklamasında, “Manisa’da yaşanan, otizmli bir çocuğumuzun okul müdürü tarafından itilerek merdivenden düşürülmesine neden olan bu şiddet olayını esefle kınıyoruz. Hiçbir gerekçe, bir çocuğun şiddete maruz kalmasını, zarar görmesini ve incinmesini açıklayamaz. Bu davranış kabul edilemez, vicdanlarda karşılığı olmayan ağır bir insanlık suçudur” ifadelerini kullandı.
Eğitimin her çocuk için temel ve yasal bir hak olduğuna dikkat çeken Özkan, özel gereksinimli bireylerin de bu hakkın eşit ve koşulsuz bir sahipleri olduğunu hatırlatarak, zorunlu eğitim çağındaki her özel gereksinimli öğrencinin, uygun eğitim ortamlarında eğitim alma hakkının kanunlarla güvence altına alındığını söyledi. Özel Eğitim Hizmetleri Yönetmeliği kapsamında, bireylerin eğitim süreçlerinin Rehberlik ve Araştırma Merkezleri (RAM) raporları doğrultusunda ve Özel Eğitim Hizmetleri Kurulları tarafından belirlendiğini ifade eden Başkan Özkan, bu kararlarda aile, öğretmen ve okul görüşlerinin değerlendirilmekle birlikte, nihai kararın bağlayıcı olduğunu ve hiçbir okul idaresi, öğretmen ya da veli tarafından değiştirilemeyeceğini dile getirdi.
ŞİDDETİN HER TÜRLÜSÜ SUÇTUR
Okulların görevinin, özel gereksinimli çocukları dışlamak değil, onların bireysel farklılıklarını gözeterek desteklemek, sosyal katılımlarını artırmak ve kapsayıcı eğitim anlayışıyla fırsat eşitliğini sağlamak olduğunu belirten Özkan, “Şiddetin her türlüsü suçtur. Bir çocuğu okuldan uzaklaştırmak ayrımcılıktır. Aileyi okul değiştirmeye zorlamak ise açık bir hak ihlalidir” diyerek, yapılan uygulamaların hem hukuka hem de insan haklarına aykırı olduğunun altını çizdi.
MÜCADELEYE DEVAM
Özel gereksinimli bireylerin toplumun ayrılmaz bir parçası olduğunu söyleyen Özkan, onların korunmasının, desteklenmesinin ve eğitim haklarının savunulmasının sadece ailelerinin değil, toplumun tamamının sorumluluğu olduğunu belirtti. Açıklamasının sonunda adalet vurgusu yapan Sevgi Akgül Özkan, “Özel gereksinimli bireylerle çalışan kurumlar olarak, yaşanan bu kabul edilemez olayla ilgili hukuki sürecin adil, şeffaf ve ivedilikle yürütülmesini talep ediyoruz. Şiddetin değil sevgi, hoşgörü ve kapsayıcılığın hakim olduğu bir eğitim sistemi için mücadele etmeye devam edeceğiz” ifadeleriyle kamuoyuna seslendi.